Arifler, halkın içinde Hak ile olmak gerekir sözüyle, Allah için insanlara hizmeti de kasdetmişlerdir. Allah dostları ilim, tebliğ, güzel ahlâkı yayma ve hizmet için halkın içine girmeyi tercih etmişlerdir. Bu konuda şu hadis-i şerifi prensip edinmişlerdir: “Hayır ve hizmet için insanların içine karışıp onların eziyetlerine sabreden bir mümin, onlara karışmayan ve eziyetlerine sabretmeyen kimseden daha hayırlıdır.“ (Tirmizî, İbnu Mace, Ahmed)
Nakşi yolunun piri Şâh-ı Nakşibend k.s., “bizim yolumuzun esası ‘halvet der encümen’dir” der ve ekler: “Terbiye yolumuzun temeli sohbettir. Halktan uzaklaşmakta şöhret, şöhrette afet vardır. Hayır, cemiyete girip insanlara hizmet etmektedir. Hizmet ancak sohbetle güzel olur. Hizmetle sohbet birbirini takviye etmeli ve tamamlamalıdır. Bir de bu yolun yolcuları birbirini çok sevmelidir. Öyle ki bu sevgi içinde fani olmalıdırlar.”
Halkın içinde Hak ile olmanın bir manası da tevazu ve sadeliği tercih etmektir. Hak yolcusu, zahirde halk ile aynı şartları paylaşır, herkes gibi normal elbise giyinir. Fakat içiyle apayrı bir iklimde yaşar. Kalıbı yerde, kalbi ve ruhu göklerdedir. Eli ticaret ve kârda, gönlü Yüce Allah’tadır. Kalbinin içindeki aşkı, zikri, ilim ve marifetleri gizler. Halktan birisi gibi görünür. Halini yansıtacak özel bir kıyafet seçmez. İçindeki manevi güzelliği ve Yüce Allah ile olan beraberliğini bir sır gibi saklar. Onu ortaya koymak için yol aramaz. İnsanlar tarafından bilinmek ve övülmek istemez. Kendisine Allah tarafından ikram edilen manevi ilim, muhabbet, keşif, keramet gibi özel hallerinin bilinmesinden utanır. Ancak irşatla görevli kâmil veliler, vazife ve makamın gereğine göre davranırlar.
AHLAKINA BAK, KALBİNİ ANLA
Halkın içinde Hak ile olmanın diğer şekli edebi muhafaza etmektir. Allah dostları kime ne muamele etseler, hak ölçülere, ilâhi emirlere uygun davranırlar. Onların bütün işleri ve davranışları kendilerinin Allah adamı olduğunu ortaya koyar. Onların ciddiyet halleri gibi şakaları da güzeldir, edeplidir. Herkese nasıl muamele gerekiyorsa öyle davranırlar. Dostlarının haklarını güzel korudukları gibi düşmanlarına da haksızlık etmezler.
İnsanın iman ve akıl seviyesini ölçecek, kalbinin durumu ortaya koyacak en güzel ölçü, insanlara karşı muamelesidir. Kalbi Yüce Allah’a bağlı olan kimse, her işinde hayalı, vefalı ve edepli olur. İçindeki edep dışına yansır. Kalbindeki sevgi, davranışlarını güzelleştirir.
- Etiketler: Hadis, ravza gulleri, ravza gülleri, ravza gülü, ravzagülleri, semerkand Gönderen ravzagulleri zaman: 12:13